Telefon
444 45 69
Adres
Bestekar Şevki Bey Sokak No 27 Toprak Villaları Balmumcu, Beşiktaş / İstanbul
İletişim Formu

KADASTRO TESPİT USULÜ

Elbeyoğlu Hukuk Bürosu KADASTRO TESPİT USULÜ

KADASTRO TESPİT USULÜ

Av. Elif Nur ELBEYOĞLU

Kadastro heyetinin ilk ve en önemli görevi çalışma yapacağı bölgede varsa tapuları uygulamak ve güncelleştirmektir. Bu görev hem 2618 hem de 3402 sayılı kadastro kanunlarında açıkça emredilmektedir. Her iki kanunun tespit usullerini belirleyen maddelerinin ilk fıkralarında bu açıkça belirtilmektedir;

2613 sayılı Kanunun 22 nci maddesi aynen şöyledir:
A- Komisyon tetkiklerine semt, mevki ve mahalle itibariyle başlar. İşe başlamadan en az 15 gün evvel mutad vasıtalarla hangi tarihlerde nereleri tetkik edeceğini o yerde ilan eder ve belediyeye ve ihtiyar meclisine de haber verir.

B- Alakalılar tetkik sırasında hazır bulunmazlarsa iş geciktirilmeyip beyanname ve bağlı vesikalara ve komisyonun varacağı kanaate göre gayrimenkul malın sahibi tayin edilir ve kaydı yapılır.


         3402 SAYILI KADASTRO KANUNU İSE:

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM: MÜLKİYET HAKKININ TESPİTİNE İLİŞKİN ESASLAR

    TAPUDA KAYITLI TAŞINMAZ MALLARIN TESPİTİ:

    Madde 13 - Tapuda kayıtlı taşınmaz mal:

  1. A) Kayıt sahibi veya mirasçıları zilyet bulunuyorsa;
  2. a) Kayıt sahibi adına,
  3. b) Kayıt sahibi ölmüş ise mirasçıları adına,
  4. c) Mirasçılar tayin olunamazsa, ölü olduğu yazılmak suretiyle kayıt sahibi adına,
  5. B) Kayıt sahibi veya mirasçılarından başkası zilyet bulunuyorsa;
  6. a) Kayıt sahibi veya mirasçılarının kadastro teknisyeni huzurunda muvafakatları halinde zilyet adına,
  7.    b) Zilyet, taşınmaz malı, kayıt malikinden veya mirasçılarından veya mümessillerinden tapu dışı bir yolla iktisap ettiğini, onların beyanı veya herhangi bir belge ile veya bilirkişi veyahut tanık sözleriyle ispat ettiği ve ayrıca en az on yıl müddetle çekişmesiz, aralıksız ve malik sıfatıyla zilyet bulunduğu takdirde zilyet adına,
  8.  c) Kayıt sahibi yirmi yıl önce ölmüş veya gaipliğine hüküm verilmiş veyahut tapu sicilinden malikin kim olduğu anlaşılamamış ise çekişmesiz ve aralıksız yirmi yıl müddetle ve malik sıfatıyla zilyet bulunan kimse adına tespit olunur.

Her iki kadastro kanunu incelendiğinde görülecektir ki tespite konu taşınmaz tapulu ise HİÇBİR ŞEKİLDE  başkası adına tespit ve tescil olunamaz

Nitekim Anayasa Mahkemesi 1969/60 Esas 1970/8 Karar sayılı ve 10.201970 tarihli kararında 2613 sayılı kanunun 10 yıllık hak düşürücü süreyi düzenleyen hükmünü iptal ederken gerekçesinde şöyle demektedir

“- Tapu kütüğünün tutulması gerek eski hukukumuza göre, gerekse Medenî Kanuna göre devlete düşen görevlerden olduğu için bu görevin gereği gibi yerine getirilmemiş olmasından doğan sonuçlardan devletin yararlanması düşünülemez. Dâva konusu işte olduğu gibi, kadastro komisyonunun, malı sahipsiz sayması, devletin görevli memurlarınca bu mala ilişkin tapu kütüğünün komisyona verilememiş olması nedenine dayanmaktadır.

Kaldı ki Medenî Kanunun 928 maddesi uyarınca hiçbir kişi, tapu kütüğünde yazılı olan bir durumu bilmediğini ileri süremez ve böyle bir durumu bilmemiş olmasına dayanarak kendi yararına bir hukukî durum yaratamaz. Burada devlet yararına Medenî Kanunun 928. maddesinin uygulanmaması sonucu dahi doğmaktadır ki bu sonuç, Anayasa'nın 12. maddesi ile benimsenmiş bulunan yasa önünde eşitlik ilkesine de aykırıdır ve inceleme konusu kural, bu yönden dahi Anayasa ile çatışmaktadır. Bundan başka hukuk devleti ilkesinin gereklerinden birisi, bireylerin kazanılmış haklarına herkesin saygı göstermesini sağlamaktır; …Bundan dolayı bu kural, Anayasa'nın 2. maddesinde öngörülen hukuk devleti ilkesine de aykırıdır.”

Bu hususlar değerlendirildiğinde açıkça görüleceği üzere ortada tapu varken, söz konusu tapular kadastro çalışması yapılıp ilk önce malikleri adına tescil edilmesi gerekirken ,  tapuların  sınırları sabit ve uygulanabilirken malikleri adına tescil edilmemesi Anayasamıza, Kadastro kanunlarına, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine açıkça aykırıdır.

Av. Elif Nur ELBEYOĞLU

ÜCRETSİZ KEŞİF 444 45 69 WHATSAPP HATTI